Ozan Emre Bilkay…

Daha 1991 doğumlu. Yani 30 yaşında. Yani daha hayatının baharında.

Gaziantep’te yaşayan eğitimci bir babanın oğlu.

Kuşadası’na yolu daha çocukluk yaşlarında düşmüş. Öyle sevmiş ki, eğitimine de burada başlamış. Yaşı ilerleyip, elinin ekmek tutma zamanı gelince, pek çok genç gibi Ozan da çaldığı kapılardan eli boş ayrılınca, bir kez daha Kuşadası’nın yolunu tutmuş. Okul çağlarında edindiği yakın dostları ile birlikte ekmek kavgasına girişmiş…

Yakın dostları ile birlikte ve ailesinin desteği ile Gaziantep’ten getirttiği fıstıkları satarak bir düzen kurmaya çalışırken umut verici bir mesafe kaydedilmiş…

Ama 24 Kasım’a gelindiğinde hayaller de umutlar da yerle bir olmuş. O gün, yani 24 Kasım Çarşamba günü saatler 14.21’e gösterirken Ozan ve yakın dostu Damla Akfırat, yeni müşteriler bulmak amacıyla 09.AFE.30 plakalı motorla Kuşadası Merkez’e seyrederken kendisinden bir yaş büyük, 1990 doğumlu Cahit Kaya yönetimindeki 09.DM.403 plakalı Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir vidanjör yollarını kesmiş. Daha doğrusu altına almış umut peşindeki gençleri. Çarpmanın etkisiyle Ozan’ı bir yana, arkadaşı Damla’yı öbür yana fırlatmış Belediye aracı. Damla bu talihsiz kazada ayağından yaralanırken, başını kaldırıma çarpan Ozan ölümle yaşam arasındaki o ince çizgiye takılıp kalmış.

Talihsiz genç kaza sonrası Kuşadası Devlet Hastanesi’nde yoğun bakıma alınmış. Ve burada yaklaşık 52 saat süren bir yaşam mücadelesi başlamış. Gaziantep’ten koşup gelen ailesi ve yakınları, Kuşadası’ndaki dostları bir dakika olsun umutlu bekleyişi sırasında Ozan’ı yalnız bırakmamış. Gözleri hep yolda, kazada yüzde 100 kusurlu olduğu belirlenen aracın sahibi olan kurumun yetkililerinde.  Ama Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden, ne de kazanın yaşandığı Kuşadası Belediyesi’nden kimse gelmediği gibi arayıp sormamış bile. Ve 26 Kasım gecesi Ozan, 52 saatlik yaşam savaşını kaybetmiş…

Umutların yerini cenazenin baba ocağına nakledilmesi telaşı gündeme gelirken, o belediyeler yine ses çıkmamış. Kuşadası’ndaki yakın dostların çabaları ile Ozan, umutla geldiği Kuşadası’nı bir tabut içinde terk ederken, iki belediyenin duyarsızlığı kederli aileye ölüm acısını iki defa yaşatmış.

Umutlarının, gencecik fidanlarını kaybetmenin acısıyla perişan olan Bilkay ailesi, “vicdansız” olarak tanımladıkları kurumlar için hem maddi, hem de manevi tazminat davası açtı. Cezalandırılmalarını istemekteki amaçları ne biliyor musunuz?

O duyarsız belediyelere adalet eliyle de olsa, vatandaşa karşı saygılı olmayı öğretmek.