Dünyaya örnek bir dayanışma mucizesi!

Dünyaya örnek bir dayanışma mucizesi! Dünyaya örnek bir dayanışma mucizesi!

Bu, öyle bir hikaye ki, insan dinlediği zaman bile tüyleri diken diken oluyor. Yapılan iş takdirlik ve anlatılan öykü imkansızın imkanlı olabileceğinin  kanıtı aslında. Kadının hayat yolculuğudur anlatılan. Zamansız kadındır O; özgürdür kuşlar kadar ve resmettiği Tülüşahlar kadar da görkemli. Bir elin parmakları kadar gönüllü ile başlayan öykü tüm kenti kısa zamanda sarar. Kadın üretir ve ürettiği kadar da hayatına yön verir...Terzi anne babanın çocuğu olarak çıkar yola. Gen'lerinde taşıdığı el hünerleri yeteneğini kısa zamanda buluşturur hayatla. Kuşadası Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi (KUŞAKK) Yönetim Kurulu üyesi ve Kooperatif Başkanı Şerife Atınç ile hayatı ve emekçi kadınların inanılmaz hikayesini konuştuk.

KUŞAKK Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu üyesi ve  Kooperatif Başkanı Şerife Atınç, terzi anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya gelir. Üzüm üzüme baka baka kararır deyimi misali, adeta el verilir bu meslekte kendisine. 5 yıl yurt dışında yaşar. Gittiği ülkede ev ekonomisi eğitimi alır ve görüş açısı bu sayede tamamen değişerek kendisini bu yolda çok uzaklara taşıyacak ufku da bir anlamda gelişir. Aldığı eğitimler tamamlandıktan sonra meslek hayatına atılır ve sanatını hayatla buluşturmak adına ilk tohumlarını da bu şekilde atar. Evlendikten sonra gelir Kuşadası'na. Yerleşik düzene geçtikten sonra da sanatını burada devam ettirir. Bugün, İbramaki Sanat Merkezi'nin olduğu yerde açılan Akşam Sanat Okulu'na kaydolur. O zamanların hünerli hocaları arasında yer alan Melek ve Zuhal Hoca ile birlikte eğitimlerin hepsine katılır. Dikiş, nakış, ütü ile çiçek yapma, ev ekonomisi derslerine hem de hiç bir dersi kaçırmadan devam eder. Yurt dışında aldığı eğitimin devamı niteliğinde olur buradan aldığı eğitimler. Ardından, Kız Meslek Lisesi’nde açılan eğitimlere de katılır. Öğrendiği her konu kendisini bir adım daha öteye taşır ve akabinde daha fazla öğrenme isteğini doğurur. Atınç, Kuşadası'nda aldığı eğitimlere yenilerini ekleyebilmek adına İzmir'e gider ve yepyeni eğitimlerin kapılarını da burada açar. Cam altı boyama ve ahşap boyama eğitimlerini de bu sayede hayatına kazandırır.

İnsan, bazen, saf bir renkte "aşk'ı bulur. Gökkuşağı olur bazen adı "aşk"ın rengarenk olur. Bir tutam siyah gelir fetheder gönlü; "Aşk" siyaha deli divane olur."Aşk"ın rengi yoktur; nereye konsa, rengi her zaman zamana ayak uydurur...

El sanatlarına “aşık”tır Şerife Atınç. Aşk'ını, yere göğe rengarenk desenlerle sığdırır. Bazen bir kuş olur gelir konar bembeyaz bir elbisenin kenarına, bazen de bir şalda can bulur sevdası. Çantalarda işlenir desenler ilmek ilmek ve kimi zaman da sevilen birine verilen ufacık bir hediyede belirir aşk'ın siuleti. Eğitimlerini tamamlayan Atınç, rengarenk boyadığı hayatı daha da güzelleştirmek adına  koşup çağırır diğer kadınları da aşk'ının tam ortasına. Ada Sanat Evi çatısı altında başlayan birliktelikten yepyeni sevinçler doğar. Atınç, gönüllü olarak, öğrendiği her ne varsa öğretir kadınlara. Kız Meslek Lisesi’nde eğitim gören arkadaşlarının da aralarına katılımıyla, 3 ay boyunca hummalı bir maraton başlar onlar için. Çalışmalardan sonra, kadınlar, evlerinde yaptıkları el sanatları ürünlerini raflarda sergileyerek, ekonomilerine katkı sağlamaya başlarlar. Bir anlamda kadınlara meslek öğretmiştir Atınç; belki de kollarına ilk altın bileziği de aldıkları eğitimler sonrasında Atınç sayesinde takarlar.

Kadın  zerafeti, güzelliği ve hüneri ile öyküye adını yazdırmayı başarır. Doğa'dan alınan ilham, boy göstermektedir artık kadınların marifetli ellerinde. Birlikten kuvvet doğar ve sanat küçücük odalardan çıkarak, Kuşadası'nın cadde ve sokaklarına yayılır...

Öğrenen kadınlar daha fazla üretir ve ürettikleri kadar da dökerler eteklerindeki taşları. Kız Meslek Lisesi salonunda, Leyla Hoca eşliğinde; çok kalabalık bir grup ile iki gün boyunca file ve baskı eğitimi verilir kadınlara. İlk baskıyı çantalar oluşturur. Özer Kayalı'nın, Belediye Başkanı olduğu dönemde, Kuşadası Belediyesi, kadınlara açar gönül kapılarını ve sevgiyle üreten kadınlara omuz olur. Çalıkuşu Evi'nin tarihi eşliğinde devam eder yolculuk. Kapsamlı bir projede gelinir bir araya. Geri dönüşüm malzemelerinden üretilen file çantalar, pazarda ücretsiz olarak dağıtılır halka. Bir grup kadın, çantaların yapımı ile uğraşırken, diğer grup fileleri ortaya çıkartır gece gündüz demeden. Gün yüzüne çıkan file çantalar, 6 bine yakın vatandaşla buluşur. Kadınların emeği artık hayatın içinde can bulmuştur. Çalıkuşu Evi'nin o dönem kadınlarla dolup taştığını anlatan Atınç, "Kadınları bir şekilde keşfetmek lazımdı ve bu noktada kadınlarla bir çok mekanda toplanılarak bilgilendirme toplantıları yapıldı. Nil Kayalı, kadınlarla toplantılara katıldı sürekli; kadınları bir araya topladı. Çalıkuşu Evi'nde gerçekleşen eğitimler için birlik ve beraberlik içerisinde programlamalar yapıldı. Kadınlara, file örebilmeleri için gerekli malzemeler eksiksiz verildi ve eğitim de olunca herşey tamamdı" diye anlatıyor, kadınlarla çıktıkları yoldan başarıyla dönüşleri  hikayesini. İşi öğrenen kadınlar bir süre sonra eğitim vermeye başlarlar. Haftanın belirli günlerinde; bir zamanlar kursiyer olarak oturdukları sıralarda, şimdi eğitmen olarak bulunup, diğer kadın arkadaşlarına el sanatlarının  inceliklerini öğretirler. Kısa zamanda da çok ciddi bir kitle toplanır.

Sonra bir kuş gelir çok uzaklardan ve konar motiflerin kenarına. Kanatlarında Tülüşah çiçekleri ve gagasında zeytin dalıyla, anlatır derdini ararken dermanı. Çiçeklerini serpiştirir  kadınların başına; Tülüşahlar taç olur ve zeytin dalı, birlik ve beraberliğin en güzel resmini ortaya çıkartır. Adı, KUŞAKK olur...

Aslında, her şey Kuşadalı kadınların gelişimi ve Kuşadası'nın tanıtımı adına kurgulanır. Kuşak Kooperatifi, ürettiği ürünleri pazarlama imkanı bulamayan kadınları bir araya getirerek istihdam olanağı oluşturmayı, Kuşadası’na has el sanatlarını geliştirmeyi, üretilecek özgün turistik ve hediyelik yöresel ürünlerle ilçenin tanıtımına katkı sağlamayı hedefler kendisine. Hedefleri doğrultusunda, Kuşadası Belediye Meclisi’nin 03.10.2017 tarihli kararı doğrultusunda, Kuşak Kooperatifi, resmi işlemlerinin tamamlanmasının ardından, 25.12.2017 tarihinde faaliyete başlar. Adı, Kuşadası Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi (KUŞAKK) olur. Şu anda, KEGEV'in olduğu binanın üst katında yapılır çalışmalar ve 17 kurucu ortak kadın, "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’" için sıvar bu sefer kolları. Nil Kayalı'nın şal araştırması önderliğinde başlayan çalışmalar, çok ince elenip sık dokunarak takip edilir. Mısır Çarşısı'nın tam anlamı ile altını üstüne getirerek bulup çıkarır baskıya uygun olabilecek şal modellerini Nil Kayalı. Baskı tekniği, şal, çanta, kırlent modelleri derken yaratıcılık en üst seviyelere ulaşır ve 17 kişiyle başlayan inançlı kadro, Kuşadalı kadınların da el emeği hünerleri ile buluşarak devasa bir boyut kazanır.

"Çatı Kuşları"nın motifleri süsler ürünleri...

Kuşadası Belediyesi’ne ait Çalıkuşu Kültür Evi’nde sürdürülen çalışmalar kapsamında, ilk olarak, Kuşadası’nın tarihi evlerini süsleyen “çatı kuşları” nın yer aldığı baskı tasarımları şal ve bez çantalar kullanılır. Kuşadası Belediyesi tarafından açılan standlarda, kadınlar, bu sefer de çatı kuşlarını kent insanıyla tanıştırır. İlgi o kadar büyük olur ki çatı kuşları, kooperatif için vazgeçilmez bir motif halini alır.

Kentli kadının omzunda bir simgedir artık "kuş" Hüneri ve inancı simgeler. Gittikleri her yerde tanırlar onları; onlar KUŞAKK'ın, savaşçı ruhlu,   emekçi kadınlarıdır. Hikayede baş kahraman olarak tanınan kadınlar, kentin küçücük odalarında başlattıkları bu savaşı, dünyaya ulaştırmak için sessizce zemin hazırlamaktadır.

Tarihin 2018'i gösterir. Kuşak Kooperatifi,  zahmetli geçen onca çalışmanın ardından, kendilerine bu kentin sınırlarını aştıracak çok önemli bir projeyle buluşur. Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) tarafından verilen "Kooperatif ve Birliklerin Güçlendirilmesi Mali Destek Programı" nın çağrısına, “Kuşakk’tan Kuşağa Yaratıcı El Sanatları Projesi” ile başvuru yaparak, kabul edilir. GEKA’dan alınan mali destekle yaşama geçirilen proje kapsamında, yerel motiflerin el sanatları ile buluşturulması ve katma değeri yüksek hediyelik eşya üretimi yoluyla Kuşakk'ın kültürel ve yerel mirasa sahip çıkarak markalaşması hedeflenir. Ürettiği ürünleri pazarlama olanağına sahip olmayan kadınları bir araya getirerek istihdam olanağı yaratan, kente has el sanatlarını geliştirerek özgün hediyelik ürünler üretmeyi amaçlayan Kuşakk; bünyesinde kurduğu "Yaratıcı El Sanatları Tasarım, Üretim ve Eğitim Merkezi"nde yerel motiflerin el sanatları ile buluşturulması ve katma değeri yüksek hediyelik eşya üretilmesini planlar. Yerel ve geleneksel el sanatları üretimine yönelik tasarımlarla, bölgenin geleneksel sanatları ile Kuşadası’ndaki tarihi evlerde bulunan çatı kuşları, Kuşadası ve Dilek Yarımadası Milli Parkı’ndaki bitki ve hayvan türlerinin korunması ve tanıtılması amacıyla hazırlanan motifler el sanatları ile buluşturularak hediyelik yeni ürün gamları oluşturur. Ortaya çıkan ürünlerle, Kuşakk'ın markalaşma çalışması ve yenilikçi pazarlama yöntemleri ile ekonomiye kazandırılması hedeflenir. Bu amaçlar doğrultusunda Güney Ege Kalkınma Ajansı'ndan alınan destekle Kuşadası’nda yaşayan kadınlara el sanatları alanında mesleki beceri kazandırılarak Kuşakk Atölye Merkezi'nde dönüşümlü olarak çalışabilmeleri sağlanır. Öte yandan atölyede üretilen el sanatları ürünlerinin satışının yapılabilmesi amacıyla markalaşma ve tasarım danışmanlığı alımı gerçekleşir ve mağaza, satış standları ve internet sitesi satışları da projeye dahil edilir.

Markalaşma süreci, güzellikleri de beraberinde getirir...

El emeklerine bir marka eşlik eder ilerleyen zamanda. Çalışmaların çıkış noktası olan Kuşadası, markaya da yansıtır büyüsünü. Kuşadası'nın kuşları ve endemik bitki türümüz olan Tüllüşah aynı karede buluşturulur. Emekçi kadınlar, bir kadın figürü ile süslenir. Kadın yer yer Fransız kadını, bazen öğrenci, kimi zaman da ev hanımı olarak her dönemin güzelliklerini tek figürde birleştirerek kadının saf ve masum güzelliğini yansıtır.

GEKA'nın "Gözbebeği" olarak profesyonel hayata ilk adımını atan Kuşakk Kooperatifi, bu sayede yepyeni ufuklara yelken açarak bu alanda uzman olarak tanınan isimleri de çatısı altında ağırlamayı başarır...

Pandemi zamanı zor geçer ancak karşılarına dikilen zor şartlara rağmen, GEKA'nın projesini, kendilerine verilen sürede bitiren Kuşakk üyeleri, kazandıkları başarı karşısında birbirlerine daha sıkı kenetlenir. 09 Şubat 2020'de ev sahipliği yaptığı “Kooperatif Mevzuatı ve Sürdürülebilir Kooperatifçilik” temalı panel ile başarılarını komşu kentlere de duyurur. Ege’nin farklı il ve ilçelerinden çok sayıda kooperatif temsilcisi katılır panele. Gözler, başarının mimarı kadınları aramaktadır. Panele katılan akademisyen, bürokrat ve kooperatifçiler, Anadolu’daki imece ve ahilik geleneğinin, dünyada kooperatifçilik olarak kabul gördüğünü belirterek, üretime dayalı kalkınmanın anahtarının kooperatiflerde olduğunu vurgular.

Panel'de birbirinden güçlü isimler boy gösterir...

“Kooperatif Mevzuatı ve Sürdürülebilir Kooperatifçilik” adını taşıyan panelin Moderatörlüğünü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Büke yapar. Aynı üniversiteden Prof. Dr. Aylin Çiğdem Köne, Dr. Yağmur Kara, Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nazlı Gürgan, Köy- Koop. Merkez Birliği Başkanı Neptün Soyer, Ticaret Bakanlığı Ticaret Uzmanı Ferhat Dağ, KUŞAKK Ortağı ve Organik Tarım İşletmecisi Gürsel Tonbul panele konuşmacı olarak katılan güçlü isimler arasında yer alır. Mustafa Kemal Atatürk’ün, "Birleşmede kuvvet vardır" sözünün ışığında söz alarak panelde söz alan Şerife Atınç, o günün, hayatındaki anlamının çok özel olduğunu belirterek, "KUŞAKK’ı kurarken, Kuşadası’na özgü ürünlerden yola çıktık. Kuşaktan Kuşağa Yaratıcı El Sanatları projemizle GEKA’dan destek aldık, atölye açtık, eğitimler verdik. Kısa zamanda örnek kooperatifler arasına girdik. Son yıllarda sayıları hızla artan kadın kooperatifleri, kadınların el emeklerini pazarlama aracı haline geldi’ diyor.

KUŞAKK, bugün, kadınların gölgesinde öğrenmeye, öğretmeye ve üretmeye devam ediyor. Kuşadası'nın parmak ısırtan ürünlerine adını yazdırmayı başaran kooperatif, kadının hayattaki gücünü kuşların kanatlarından alarak, Tüllüşah ile sonsuzluğa taşımayı hedefliyor.


  • post

Yorum Yazın