İşte dehşet evinde yaşananlar!

İşte dehşet evinde yaşananlar! İşte dehşet evinde yaşananlar!

Kuşadası’nı sarsan kadına şiddet olayının kurbanı Betül K., hakkında uzaklaştırma kararı bulunan öfkeli eşinin baskını sırasında ölümle yaşam arasındaki ince çizgide yaşadığı korku dolu anları, kurşunların delik deşik ettiği dehşet evinde slkhaber.com’a anlattı. 36 saat önce yaşadığı büyük paniği bir türlü atlatamayan 32 yaşındaki genç kadın mucize kurtuluşunu anlatırken, kabusa dönüşen evlilik öyküsüne en baştan başladı. İşte kurbanın ağzından noktasına, virgülüne dokunmadan, mutlu başlayıp, feci sonun eşiğine kadar gelen bir öykü.

Çok görkemli bir düğün töreniyle evlenmiştik…

Biz 2016 yılında aynı evde yaşamaya başladık ve 2018 yılında da görkemli bir düğünle evlendik. Geçmişte sıkıtılar vardı ancak bunlar bizimle ilgili değildi. Tamamen ailevi problemleriyle ilgiliydi. Eski eşinin üzerimize çok gelmesi de vardı bu problemler arasında. Ancak Bülent’e sorduğunuz zaman ki kafasını toparladığı zaman kendisine de sorarsanız benim eşimle bir sıkıntım yok diye cevap verecektir. Bu olayın yaşanmasında bizim kendi içimizde hiçbir problemimiz yoktu. Yaşananlara üzülüyorum çünkü severek evlenmiştik ve şu anda o sevdiğim adamın bu denli değişmesi, bana davranışları; karşımda her gün biraz daha eriyip gitmesi ve de elimden hiçbir şey gelmemesi beni derinden üzüyor. Zaman içerisinde sıklaşan geçimsizlik sorunları yüzünden, eşimle 3 kez boşandık. Her mahkemeye gittiğimde itiraz ediyor ve olay çıkartıyordu. Hayatımı kurmama asla izin vermedi. Özgürlüklerim şu son birkaç sene içinde tamamen kısıtlandı. Ailesine ve akrabalarına destek istemek için bu süreçte çok fazla ulaşmaya çalıştım ancak telefonlarıma cevap verilmedi.

Daha önce de uzaklaştırma kararı aldırmıştım…

Yaşadığım bu son olaydan önce de yine şiddetli geçimsizlik yüzünden tartışmalarımız olmuştu. Bir gece tartışmaların dozu artınca bana uyguladığı şiddet karşısında burnum kırılmıştı. Eve çağırdığımız ambulans ile birlikte polis te gelmişti ve ben o gece polise uzaklaştırma kararı için talepte bulunmuştum ve talebim hemen kabul edilmişti. Geçmişte bu şekilde bir olay yaşadığımdan dolayı, yüksek can güvenliğim olmadığı riski çıktığı için yeniden uzaklaştırma kararı verdiler.

Sağlık problemlerim varken ayrılık kararını söyledi

Bu olaylar yaşanmadan önce hormon ve tüp bebek tedavisi görüyordum. Evimin her tarafı ilaç dolu. İnanın yaşadığımı bir ben bir Allah bilir. Tedavi sürecim boyunca vücudumda inanılmaz deformeler oluştu, o kadar bitkinim ki. Şimdi bir de kafama atılan sayısız dikişin acısını çekiyorum. Özellikle tüp bebek tedavim çok zor geçti. Tedavi için hastaneye gidip 150 bin TL yatırmış. Her şey belli hale gelmişti artık yani sabah kalkıp hastaneye gidip son kez kan verip  oradan da yükleme işlemini gerçekleştirecektik. Eşimin en fazla desteğini hissettiğim zamanlarımda bana kabusu yaşatması inanılmaz derecede zor bir durum. Kendi psikolojik savaşımı da vermek zorundayım çünkü çok yoruldum ve kendimle ilgilenmem lazım. Tüp bebek konusunda hastanede yükleme işlemine gidecek duruma gelmişken ki gece boyunca bu konunun güzel yanlarını konuşmuştuk onunla. Sabah kalktığım zaman yine bunalıma girmiş olduğunu gördüm. Ortada hiçbir şey yokken, Ben boşanmaya karar verdim dedi. Şoka girdim zaten böyle bir cevap karşısında.

Olayın olduğu gece kuzenlerimle birlikteydik

O gece yanımda 2 kuzenim vardı. Yaşananlar yüzünden, kendisini, bana ulaşabileceği her yerden engellediğim için akrabalarıma ulaşarak kuzenlerimin telefon numaralarını istemiş. Durum böyle olunca ben de akrabalarımı daha fazla rahatsız etmesin diye koyduğum engelleri kaldırdım. Bana, beni çok sevdiğini, her şeyin güzel olacağını ve buna benzer mesajlar yazdı bir süre. Ben de, ailemi rahatsız etmeyi bırak ve beni seviyorsan gel buraya boşanalım ve kapansın bu konu dedim. Sonra tekrar arama engeli koydum.

Pazartesi döneceğini sanıyordum ama Pazar döndü

Yazışmadan iki gün sonra Pazar günü ki, Bülent’in Pazartesi günü geleceğini sanıyorduk. Uzaklaştırma kararı olduğu için de içim rahattı.  Kuzenlerim ile evde oturuyorduk. Canım sıkkın olduğu için film izlemeye karar verdik. Işıkları ve panjurları kapattık. Aşağıda bir boğuşma olmuş biz film izlerken kamera kayıtları var. Amcası ve şoförü eve girmemesi için onu tutmaya çalışıyormuş aşağıda. Birden şiddetli bir ses duyduk ve çok korktuk. Işığı açmak için tüm gücüyle duvara vurmuş. Birden ışıklar açılınca ne olduğunu anlayamadık ve çok korktuk. Çok alkollüydü. Önce bir el havaya ateş etti. Panik halinde sadece bağırıyorduk. Benim üzerime geldi. Ben koltuğun köşesine saklanmaya çalışıyordum. Beni boğazımdan yakalayıp yerde sürükleyerek odanın ortasına getirdi. Silahı kafama dayadı. Ben sadece yapma ne olursun diye bağırıyordum. Sonra silahı ateşledi. Ani bir refleksle silahı tuttuğu eline vurdum. İyi ki de yapmışım. Aynı anda o tetiğe basınca kurşun kafamın üst kısmını sıyırıp karşıdaki duvara isabet etti. İmdat diye bağırıp yardım istiyordum. Beni yerde sürüklemeye devam etti. Silahın kabza kısmı ile defalarca kafama vurdu. Sonra amcası içeriye gelerek silahı elinden aldı. O arada ben de evden kaçarak amcasının eşinin yanına sığındım. Kasten öldürmeye teşebbüs etti. Amcası olmasaydı o gece kesin ölecektim.

Sesimi duyurmam için ölmem mi gerekiyor?

Bu insanlar ben öldüğüm zaman mı kadın haklıydı diyeceklerdi. Sosyal medyada okuduğum ve beni gerçekten çok fazla yaralayan yorumlar da gördüm ve okuduklarıma inanamadım. Bu nasıl bir zihniyet? Anlamama imkân yok. İnsan kendi başına gelmeden çoğu olayı anlayamıyor ancak bu olayda kadın ya da erkek olmanın bir önemi yok bu olayda sadece insan olarak ve de kendini karşındaki insanın yerine koyup çok değil biraz empati kurarak bakmak lazım. Birileri sesimi duysun istiyorum. Huzurlu Yaşamak istiyorum. Artık birilerinden korkmak istemiyorum.

Kuşadası’ndan çekip gideceğim…

Bu ilişki asla düzelmez. Asla bir daha bir araya gelmek te istemiyorum zaten. Herkes hayatına bakacak artık. Gidecek kimsem de yok. Amcasının yanına sığındım. 2 gün boyunca hiç uyumadım. Eve polisler, avukatlar geldi. Gideceğim buralardan. Burada kalmam için artık bir sebebim yok. Peşimi bırakmayacak bunu da biliyorum ve en kısa zamanda bu çilemin bitmesini istiyorum. Kurtulmak istiyorum. Birileri sesimi duysun istiyorum. Bu bir kadının yardım çığlığıdır. Ben onda saplantıyım. Ben bu şekilde artık yaşamaya dayanamıyorum. Yaşamak istiyorum çünkü hayatı çok seviyorum. Henüz 32 yaşındayım ve artık her şeyi geride bırakarak sadece huzurlu ve mutlu bir hayatım olsun istiyorum. Babamın olaydan daha yeni haberi oldu ve perişan oldu. Babamın üzüntüsü beni her şeyden çok yıktı diyebilirim. Şu an o kadar zor durumdayım ki. Giderken arabamın anahtarını da almış ve bana ait olan özel eşyalar da arabanın içerisinde. Biran önce bu evden çıkıp gitmek istiyorum ancak yapamıyorum.


  • post

Yorum Yazın