Kadının yoksulluğu ile yüzleşme!

Kadının yoksulluğu ile yüzleşme! Kadının yoksulluğu ile yüzleşme!

Yoğun bir katılımın olduğu panele konuşmacı olarak, TKDF Kuşadası Temsilcisi Mehlike Hepdemir, İstanbul Medipol Üniversitesi SHU Kahraman Eroğlu ve Kuşadası İmece Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gencay Hükümdar katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan, Kuşadası İmece Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gencay Hükümdar, derneğin en büyük amacının iyilikleri örgütlemek olduğunu vurgulayarak, ''Bundan sonraki amacımız, özellikle eşinden ayrılmış kadınlara ve çocuklarına sahip çıkarak destek olmaktır. Bizlere gelen taleplerin yüzde 80'i eşinden ayrılmış kadınlardan. Bütün enerji ve desteğimiz ile bu durumda bulunan kadınlarımızın yanlarında olacağız. Bu noktada emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim'' dedi. Kuşadası İmece ve Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Nermin Adalar'da, panel kapsamında, derneğin kuruluşu ve amaçları doğrultusunda bir sunum gerçekleştirdi.

Kadın, toplumun atardamarıdır

Panele konuşmasıyla devam eden, İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kahraman Eroğlu ise kadınların hayatımızdaki öneminden ve değerinden bahsederek, “Kadın, bir toplumun atardamarı, evlat yetiştireni, boğaz doyuranı, akıl besleyeni ve merhamet dağıtanıdır. O kadın ki, aynı toplumda okulda sövülen, hastanede dövülen, işte itilen, evde şiddet gören, yolda vurulan ve tekmelenen, çocuk yaşta zorla gelin edilen, yasada geç gelen adaletlere kurban verilen bir durumdadır. Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı'nın raporuna göre küresel olarak, 750 milyon kadın ve kız 18 yaşına girmeden evlendiriliyor. Bunun yanı sıra kadın yoksulluğu da çok büyük bir sorun olarak çıkıyor karşımıza. Kırsal alanlarda olduğu gibi kentsel alanlarda da bu yoksulluk karşımıza çıkmaktadır. Boşanmalar, aile parçalanmaları, erkek işsizliği, savaşlar gibi durumlar kadın yoksulluğunu derinden açmaktadır” dedi.

Yoksulluk, tüm dünya için toplumsal bir yara

TKDF Kuşadası Temsilcisi Mehlike Hepdemir ise konuşmasında şunları söyledi:

“1980 sonrası dünyaya hızla hakim olan küreselleşme ile yoksulluk kendisini daha da belirginleştirdi. Yoksullukta cinsiyet ayrımı yok gibi görünür ancak kadınlar açısından, eğitim olanaklarından yararlanamama ya da düşük eğitim seviyesinin Ataerkil sistemin kadınlara biçtiği toplumsal roller iş gücü piyasasına sınırlı katılım gibi birçok nedenden kaynaklı olarak, kadınlar yoksulluğu daha fazla yaşamaktalar. Pandemi zamanı geçirdik. O zamanda da kadınların, erkeklere kıyasla daha fazla istihdam kaybına uğradıklarını ve daha fazla yoksullaştığını gözlemledik. Yasalarımızda, kadın ve erkek eşitliğinin sağlanmış olmasına rağmen, toplumsal yaşamın her alanında kadın ve erkek eşitliğini sağlamak amacıyla, kalıplaşmış kadın erkek rollerine dayalı ön yargıların yanı sıra geleneksel ve benzer ayırımcılık içeren tüm uygulamaların ortadan kaldırılması oldukça önemlidir. Kadınlarımızın en kısa zamanda hak ettikleri güzellikleri yaşayabilmeleri ve yaşam haklarının ellerinden alınmayacağı güzel günler diliyorum.”


  • post

Yorum Yazın