Milli Park’ta doğal hayata tecavüz fotoğraf ve raporlarla belgelendi!

Milli Park’ta doğal hayata tecavüz fotoğraf ve raporlarla belgelendi! Milli Park’ta doğal hayata tecavüz fotoğraf ve raporlarla belgelendi!

Kuşadası Güzelçamlı’daki Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda gece yarısı 02.00’ye kadar devam eden aktivitelerin yaban hayatına olumsuz etkileri nedeniyle dava açan 56 sivil toplum kuruluşu, durumun ciddiyetini bilimsel raporlar eşliğinde açıkladı. Kuşadası Çevre Platformu tarafından yayınlanan bildiride, bölgedeki gece faaliyetleri fotoğraflarla belgelenirken, ortaya çıkan tablonun sakıncaları hakkında bilim insanlarının görüşlerine de yer verildi. Bakanlık yetkililerine de iletilen bildiride şu ifadelere yer verildi:

“1966 yılında Milli Park statüsü alan Dilek Yarımadası’nda bugüne kadar hiçbir gece ziyaretçilere açılmamış ve gün ışığı biter bitmez, alan asıl sahipleri olan yaban hayatına bırakılmıştır. Ancak Türkiye’nin en önemli bitki ve yaban hayatı zenginliğine sahip Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda, 2022 Yaz sezonu sonundan itibaren İçmeler koyu gece saat 02.00’ye kadar ziyaretçilere açık tutulmaya başlanmıştır.

Böylesine önemli bir Milli Parkta yapay ışıkların, araç ve müzik gürültülerinin yaban hayatına olan olumsuz etkileri ve yangınlara karşı tehdidin artması, milli parka karşı duyarlı olan tüm vatandaşları tedirgin etmektedir. Bu konuyla ilgili durumun yaban hayatına vereceği zararlar, güvenlik ve yangın tehditlerine karşı ilgili tüm kurumlar uyarılmış ve Milli Park eski sistemine dönmesi için dava açılmıştır. Kuşadası Sivil Toplum Örgütleri olarak bu konudaki hassasiyetlerimizin ne kadar doğru olduğu, ADÜ Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Tendü Hilal Göktuğ ve EGE Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş’un bu konudaki bilimsel açıklamalarında görülmektedir. Yapay ışıklandırmadan kaynaklanan ışık kirliliği, doğal ekosistemler üzerinde birkaç potansiyel olumsuz etkiye sahiptir.

• Yapay ışıklandırma birçok memelinin görüş, yiyecek arama ve dağılma faaliyetlerine müdahale etmektedir.

• Yüzlerce kuş türü, geceleri yön bulmak için yıldızları kullanmakta, ancak ışık kirliliği kuş göçlerinin yönünü şaşırtarak ve onları rotasından saptırmaktadır. Bu sebeple göç mevsimlerinde yerlerini değiştiren göçmen kuşlar, ışık kirliliği dolayısıyla göç haritalarını tamamlayamamakta ve dünya genelinde her yıl birçok ölüm vakası gerçekleşmektedir. 

• Yapay ışık, insanlardan 100 kat daha sönük ışık seviyelerini algılayan amfibilerin hormonlarını, cilt rengini, termoregülasyonunu ve üremesini etkilemektedir.

• Böceklerin bazı türleri ışıkta gelişmede zorluk çekerken bazı türleri de ışık altında gelişebilmektedir. Alınan ışık süresindeki değişim de bu dengeyi değiştirmektedir

• Birçok zooplankton, geceleri su kütlelerinin yüzeyinde gündüzleri ise denizlerin dibinde beslenmektedir. Yapay ışık bu hayvanları besleyen besin zincirini etkilemektedir.

• Balıkların, çeşitliliğe göre büyüme ve yumurtlama düzeni değişmektedir. Yansıyan ya da karanlık olması gereken saatler gökyüzünde oluşan aydınlık nedeniyle ışık kirliliğinden etkilenmektedirler.

• Bitkiler, fotosentez için ışık enerjisine ihtiyaç duyurmakta, ışığın miktarına, geliş açısına ve süresine göre bitkiler gelişmekte ve yönlenmektedir. Bu sebeple yapay ışık bazı bitkilerin ortamda daha fazla yayılmasına sebep olurken bazı bitki türlerini de tamamen yok edebilmektedir. Yapay ışıklandırmadan kaynaklanan ışık kirliliğinin sebep olduğu etkiler pek çok tür üzerinde bilimsel olarak incelenmiştir. Örneğin Avrupa’da korunan alanlarda ve diğer doğal alanlarda kışlayan kuşlar üzerine yapılan bir bilimsel çalışmalarda gece ışıklandırmasının hayvanların ölümüne yol açtığı tespit edilmiştir. Bu kuş türleri arasında Milli Parkımızda da görülen Yelkovan kuşları ve diğer orman kuşları da yer almaktadır. Bu kuşların büyük bir çoğunluğu teritoryel alan tutarak yaşamakta ve yaşadıkları bu teritoryel alanları tüm gün boyunca diğer kuşlara karşı korumak durumundadırlar. Geceleri karanlıkolan yerlerde bu kuşlar birbirleri görmedikleri için rahat bir şekilde uyuyarak geceyi geçirmektedirler.  Ancak yapay ışıklandırmanın olduğu bölgelerde ise gece boyunca uyuyarak dinlenmek yerine gece savunmalarına devam etmektedirler. Bu sebeple uyku uyuyamamakta ve zayıf düşerek ölmektedirler. Ayrıca bilimsel araştırmalar göstermiştir ki gece olunca gündüz aktif yaşayan tüm canlılarda Cortizol salınımı durmakta ve bunu yerine melatonin salınımı başlamaktadır. Melatonin salgısı gece tüm vücudu dinlenme ve bakıma alan bir hormondur. Geceyi yapay ışıkla aydınlatılmış ortamda geçiren canlılarda ise melatonin salgısı azalmakta ya da tamamen durmaktadır. Bu durum oldukça tehlikelidir. Canlılardaki hormonal aktivite tamamen doğal ışığın varlığına göre gelişmiş durumdadır. Bunu yapay  ışıkla değiştirmeye kalkınca metabolik faaliyetler ve dolayısı ile içsel tedavi mekanizması zarar görmekte tüm canlılarda özellikle memelilerde obezite, kanser vb. hastalıklar artmaktadır. Tüm bu sebeplerden ötürü Milli Parkımızda gece aydınlatmasının sebep olduğu ışık kirliliğinin önüne geçilmelidir. Avrupa ve Amerika’daki millî parklarda olduğu gibi gece karanlığı ve yıldız ışıkları Milli Park Yönetiminin koruduğu kritik park özellikleri arasında yer almalıdır. Milli Parkımızın amaçlarından biri de hayvanların hayatta kalmak için bağımlı olduğu ıssızlık ve gelişmemiş vahşi doğa karakterini geliştirmek için gece karanlığının ve yıldız ışıklarının korunması olmalıdır. Nitekim gece karanlığının Milli Parkımızın nadir ekosisteminin önemli bir parçası olduğu unutulmamalıdır. Bunun yanında karanlık koşulların ve yıldız ışıklarının kaybını önlemek için Milli Park Yönetimi ayrıca park içerisine yapay ışığın girmesini önlemek veya en aza indirmek için park sınırları dışında kalan komşu bölgelerdeki kurumlarla ve yerel halkla da işbirliği yollarını aramalıdır. Bu yazımıza paralel olarak, 6 Temmuz 2022 tarihinde ilimizdeki 56 STK’nın katılımıyla gerçekleştirilen “Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın Bugünü ve Sürdürülebilirliği Çalıştayı”nda • “Koruma ve Kullanma Dengesi” yerine «Koruma ve Korumaya Uyumlu Kullanımın» öngörülmesi,

• Milli Parkın kaynak değerinin korunması ve sürdürülebilirliği temel amaç olması,

• Daha önceleri uygulanan saat uygulamasının devam ettirilmesi, Milli Parkın geceleri kullanımlara açılmaması,

• Korumaya aykırı eylem ve faaliyetler için gerekli yaptırımların tanımlanması

Milli Parkımızın paydaşlarınca tanımlanan Stratejik Eylem Planı Önerileri içerisinde yer almaktadır.”


  • post

Yorum Yazın