« Bu küçük mekânın çekiciliği aynı zamanda dezavantajı », Hugo Vince, Adèle Nourry ile Atelier HA’nın kurucu ortaklarından. Montmartre’in ince sokağında, güneşin içeri girmekte zorlandığı bu yerde, ana hedef, 60 metrekarelik dar görünen alanda ışık ve açıklık hissi yaratmaktı. Bina, 1940’larda inşa edilmiş olup « yamuk » bir yapıya sahip ve ayrıca tavanlar alçaktır. Bu zorlu bağlamda Atelier HA için şans, sahibinin dekorlara olan ilgisinin çekiciliğidir; iç mimarlık ikilisinin bu durumu, beyaz bir sayfadan yeniden başlayıp oyunbaz stilini tam anlamıyla ifade etmek için bir fırsat olarak gördükleri bir durumdur (ikili bu stili Memphis hareketinden etkilendiğini iddia eder; Ettore Sottsass’ın öncülüğünü yaptığı 1980’lerin neşeli İtalyan tasarım akımı). « Renkli ve grafiksel deliliklerimize çok az müşteri eşlik ediyor, diyor Hugo Vince. Kullandığımız büyük özgürlük, bizi heyecan verici bir proje tasarlamamıza olanak tanıdı.
Un (pas si) petit espace
« Açık, sade ve sağlıklı bir mekân yaratmayı seçtik; ardından buraya güçlü öğeler ekleyerek canlılık katmayı hedefledik, diye açıklıyor muhatabımız. Müşterimiz iç mekânın neşeli, festiv bir hava taşımasını istedi; fakat aynı zamanda taşıdığı çocuk için de canlı bir ortam arıyordu, kendisiyle tanıştığımız sırada.
Kutlama duygusu tesadüf değildir: sahibi ve onun ortakları, şef olan partnerleri Mistinguett adlı mahalle restoran-kabarede çalışıyorlar — burada Atelier HA yıllar boyunca Çılgın Yıllar temalı görkemli bir dekor üzerinde çalıştı. Yüzeyi gizler şekilde çoğaltmak ve ışığın yansımalarıyla oyun oynamak için Atelier HA duvarın tamamını aynalarla kapladı. « Pigalle’in gece atmosferinden, cephelerinden ve seks dükkanlarından ilham aldık; özellikle sahibinin çok sevdiği eski bir kulübü»