Ne kadersiz ağaçmış bu zeytin ağacı. Ölümsüz ağaç derken bunu bilerek yok etmek için neler dönüyor ülkemizde neler?

Tabi zeytin denince de akla Ege ve Akdeniz bölgesi geliyor. Zeytinlikler aleyhine çıkacak her türlü karar ve uygulamadan da haliyle bu bölgeler daha doğrusu geçimini zeytincilikten sağlayan çiftçiler etkileniyor.

Daha önceki yazılarımda zeytincilik kanunundan ve bu kanunun nasıl delinmeye çalışıldığından bahsetmiştim. Zeytin ağacının kanunla korunduğundan ve konut vs. amaçlı kesilemeyeceğinden, aynı zamanda kanun gereği zeytinliklere 3 km mesafede madencilik, taş ocağı gibi toz çıkaran faaliyetlerin yapılamayacağından bahsetmiştim.

Tüm mesele 3 km meselesi miydi yani?

Zeytincilik Kanunu özel bir kanundur.

Başka bir kanunda dayalı yönetmelik çıkararak kanunu aykırı hüküm kuramazsınız. Ama yapmışlar.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 1 Mart 2022 tarihli Resmî Gazete ile Maden Yönetmeliğinde değişiklik yaparak, daha doğrusu yönetmeliğe madde ekleyerek Zeytincilik Kanunu’na aykırı bir değişiklik yapmış.

Bu değişikliğin yapılacak itirazlar üzerine iptal edileceği kanaatindeyim. Bir Ziraat Mühendisi olarak bu uygulamaya karşıyım. Aklı evveller kanuna aykırı olmasın diye 3 km mesafe şartını ortadan kaldırmak için maden sahası yerine zeytinlikleri taşımanın önünü açmaya çalışmışlar. Gerçekten trajikomik olaylar.

Bir akıllı çıkmış maden sahasının yerini değiştiremiyorsak zeytinliklerin yerini değiştirelim demiş ve bu kabul görmüş. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri de bunu yemiş mi yememiş mi bilemiyorum. Böyle bir tekniğin uygulanması ne kadar mümkündür?

Diğer bir ilginç konu da maden sahasının işi bitince zeytinlikleri eski haline getirerek geriye taşıyacakmışız. Tabi toprak kalırsa. Olmazsa da başka bir yerde yeni zeytinlik kurarsın iş tamam olur. Diyerek Zeytinliklere idam fermanı hazırlanmış oldu.

İtiraz edelim, sahip çıkalım, koruyalım.

Saygılarımla