Marmara Denizi’ni esir alan ve deniz yaşamının son bulmasına sebep olan deniz salyası “müsilaj”, Ege Denizi’nde de görülmesiyle birlikte bir takım endişeleri beraberinde getirdi. Ege Denizi’ni doğru ilerlediği belirtilen ve son günlerde Ayvalık’ta ta görüntülenen deniz salyasının kaynağının Marmara olduğu yolunda iddialar üzerine bir açıklama yapan Kent Konseyi Başkanı Halil Coşkun, “Burada gördüklerimiz buradaki kirlilikten kaynaklanan bir durum” açıklaması yaptı.

Bölgede görülen müsilajın Marmara’dan gelmediğini ancak Ayvalık’ta da dönem dönem varlığının söz konusu olduğunu söyleyen Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Halil Coşkun, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Ayvalık’ta müsilajın görülmesi bizim için yeni bir şey değil. 3-4 yıl önce de bu durumla karşılaşmıştık. Bizdeki yansıması Marmara Denizi’ndeki gibi yoğun değil. Ayvalık’ta dönem dönem kıyı şeritlerinde, yaklaşık 50 santimetrede, yer yer koylarda biraz müsilaj toplanmaları oldu. Deniz suyu sıcaklığı 18 dereceyi geçmesi ve biraz da kirliliğin etkisiyle görüldü. Şu anda her hangi bir problem yok. Daha önce Şirinkent civarında, iç denizinde, Sarımsaklı’nın belirli bölgelerinde karşılaşmıştık.”

Müsilaj oluşumunu denizin ekolojik yapısının bozulmasına bağlayan Coşkun, “Ayvalık’ın iç denizi balçık durumunda… Deniz salyası bizim bölgemizde yoktur diyemem ama şu anda yok, daha önceden belirli bölgelerimizde gördük. Özellikle iç denizlerde, Ayvalık’ın iç limanında biraz yoğun görülüyor. Deniz suyu sıcaklığı arttığı zaman denizin içindeki bakteriler ve kirlilik dolayısıyla ortaya çıkabiliyor. Biz arıtma için uğraşıyoruz ama en büyük sorun bu durumda arıtma sistemleri… Yıllar boyu kanalizasyon atıkları denize atıldığı için dipte bir çökelme söz konusu” diyerek Edremit civarında görülmesi itibariyle Balıkesir adına alınacak önlemlerin konuşulacağı bir çalıştay düzenleneceğini söyledi.

Bu arada Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay da yaptığı açıklamada, bozulan ekolojik dengenin salya oluşumunu tetiklediğini söyledi. Müsilajın önüne geçebilmek için arıtmanın en önemli faktör olduğuna işaret ederek, “Ama bu bile tek başına yeterli önlem olamaz. Atıkların denize bırakılmasının önüne geçmek şart” dedi.