Kuşadası’nda son 4 yıl içinde rant uğruna kesilen ağaç sayısı, Türkiye’yi ayağa kaldıran Akbelen katliamını gölgede bıraktı. İlçede 1000 hektarı aşan alandaki zeytin, çam ve şeftali ile narenciye kıyımı, tepkiler yeteri kadar organize olamayınca gündeme bile gelemedi.

Çevre örgütlerinin, Milas’taki 780 hektarlık alanı kaplayan Akbelen Ormanları için verdiği mücadele ve doğanın uğradığı tahribat, akıllara Kuşadası’nı getirdi. Çevreciler Aydın Büyükşehir ve Kuşadası Belediyesi’nin Milli Park sınırında açmak istediği hafriyat döküm alanı konusunda Akbelen benzeri bir hukuk savaşı vererek direniş yaparken, aynı dönemde ilçenin diğer bölgelerinde başlayan zeytin ağacı kıyımı gözden kaçırıldı. Bayraklıdede Mevkii’nden başlayıp İğdecik Boğazı’na kadar uzanan ve Kirazlı sınırına kadar dayanan bölgede verimli zeytinlikler beton ormanlarına dönüşürken, yağ fabrikalarının verilerine göre kıyım sonrasında Kuşadası’ndaki zeytinyağı rekoltesi yaklaşık yüzde 40 geriledi. Zeytinlikler  yasalarla korunmasına rağmen farklı zaman dilimlerinde ve farklı parsellerde gerçekleşen kıyım sonucunda kesilen zeytin ağacı sayısı 10 binleri aştı. Aynı dönemde Soğucak, Davutlar ve Güzelçamlı sınırları içindeki binlerce şeftali ve narenciye ağacı köklenerek verimli topraklarda villalar, rezidanslar yükseldi. Kuşadası’nı kanser gibi saran doğa katliamı sırasında Milli Park sınırındaki özel mülklerde pek çok çam ağacı kökünden kesilirken, imar rantı uğruna işgal edilen binlerce dönümlük ağaç kaplı hazine arazisi çöle döndü.