Bir tetikçiden medet umanlar!

Bir tetikçiden medet umanlar! Bir tetikçiden medet umanlar!

Can Başar. Kim bu adam?

Özer Kayalı’yı silahla yaralayan saldırgan.

Olayın üzerinden 22 ay geçtikten sonra bu adam, kapı kapı dolaşıp, “Elimde belgeler var. Azmettiriciyi açıklayacağım” demeye başladı.

İlk gittiği adres yazar Ergün Poyraz.

Poyraz’la görüşme talebinde bulunan kim?

Can Başar.

Whats Upp mesajları duruyor.

Görüşme istediğini iletirken “elimde evraklar var işinize yarayabilecek” ifadesiyle randevuyu garantilemeye çalışıyor.

Nitekim 9 Şubat 2024 tarihindeki bu yazışmanın ertesi günü yanında genç bir kadınla soluğu Poyraz’ın Aydın’daki evinde alıyor.

Burada bir süre Poyraz’la görüştükten sonra, itiraflarının ve belgelerinin daha geniş kitlelere yayılması için slkhaber’le temasa geçilmesi kararlaştırılıyor.

……

Ve bu arkadaş, 13 Şubat günü bizim ofise geliyor.

Yanında Ergün Poyraz ve bir arkadaşı var.

Ofiste benden başka kimse yok.

İsteyen buyursun gelsin, binanın güvenlik kameralarını incelesin.

Papağan gibi Ergün Poyraz’a yazdıklarını tekrarlayıp duruyor.

Hani belge diyorum.

Akşam atacağım, sabah getireceğim masalları.

Ertesi gün yine geliyor. Yani 14 Şubat’ta.

Bu sefer yalnız.

Ağzındaki baklayı o zaman çıkartıyor.

“Özer Başkan şikayetini geri alsın, Behçet Alp de seçilirse bana iş vereceğine dair garanti versin öyle vereceğim belgeleri…”

O dakika itibari ile Can Başar ile tüm bağlantı kopuyor.

Bu arada 15 Şubat günkü duruşmada Özer Kayalı da avukatı aracılığı ile şikayetini yineliyor.

Aradan yaklaşık 1 ay geçtikten sonra Can Başar yine piyasaya çıkıyor.

Başrol oyuncusu edasıyla “Azmettiriciyi canlı yayında açıklayacağım” sözleriyle birilerinin ilgisini çekmeye çalışıyor.

Sonrası malum.

Yalan dolu bir paylaşımla gündeme geliyor.

İşin tuhafı da bu paylaşım Kuşadası Belediyesi aracılığı ile servis ediliyor.

Yine belediyeden beslenen mecralarda yayınlanıyor.

……

Şimdi “şeytanın gör dediği” yere geldik.

Can Başar, o videoyu paylaşıncaya kadar, azmettirici diye Ömer Günel’in adını anan, bununla ilgili tek bir satır haber yapan, yazı yazan var mı?

Yok.

Can Başar’ın Özer Kayalı veya Behçet Alp’le görüştüğüne dair bir ipucu veya kanıt var mı?

Yok.

Neymiş, ben neden Can Başar’la görüşmüşüm…

Kardeşim ben gazeteciyim.

Araştırmışım, soruşturmuşum, iddialarla ilgili kanıt bulamayınca kalemimi bile oynatmamışım.

….

Can Başar denilen bu vatandaş, yakalandığında cebinde kuruş yoktu.

İfadelerde mevcut, avukat parasını bile eşi-dostu ödedi.

Bir adam aylarca cezaevinde kaldıktan sonra parayı nereden buldu da altına araba çekti?

Bunu araştırmayacağız da neyi araştıracağız?

Şimdi araştırılması, sorgulanması gereken konu ne biliyor musunuz?

Bu adam bu açıklamayı, istediklerini vermediler diye Özer Kayalı ve Behçet Alp’ten intikam almak için mi yaptı, yoksa birileri böyle konuşması için cebine para mı koydu?

Hadi verin cevabını…

Veremezsiniz değil mi?

Çünkü siz iftiraya sarılarak siyaset yapmaya, kaybettiğiniz itibarı yalanlarla geri kazanmaya çalışan zavallılarsınız. Medet umduğunuz kumpasın açığa çıkacağını siz de biliyorsunuz. Ama belki mağdur edebiyatı ile seçim kazanırız umudu ile gündemi meşgul etmeye çalışıyorsunuz.

İbrahim Akbulut

Bu arada Can Başar’ın kapısını ilk çaldığı isim olan Ergün Poyraz da, sosyal medya hesabından kendince durumu anlatmış. Üşenmezseniz okuyun.

https://www.facebook.com/ergun.poyraz.180


  • post

Yorum Yazın