Kuşadası’nın havasına, Milli Park’ın doğasına kara tehdit!

Kuşadası’nın havasına, Milli  Park’ın doğasına kara tehdit! Kuşadası’nın havasına, Milli Park’ın doğasına kara tehdit!

Söke ve Ağaçlı kırsal mahallesi arasında kalan bölgede, 25 hektarlık bir alanda yapılması planlanan kömür işletmelerinin çevrede neden olacağı tehlike masaya yatırıldı. Ağaçlı’daki toplantıya katılan bölge sakinleri, Kuşadası ve Söke Kent Konseyleri, Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği, Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği, Çine Yaşam Platformu, Aydın AYEP, Aydın AYÇEP, Çine Yaşam Platformu ve Kuşadası EKODOSD katıldı.

Katılımcıların deneyimlerini ve önerilerini sunduğu görüşmelerde, Aydın AYEP üyesi Avukat Hicran Danışman tarafından konunun hukuki süreci anlatıldı. Katılımcılar, kömür işletmeciliğinin yapılacağı alan, Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın yer aldığı Samson Dağları’nın doğudaki ucunda yer aldığına dikkat çekti. Girişimin, bölgenin ekolojik ve tarihi zenginlik için de büyük tehdit olduğuna vurgu yapan katılımcılar, bölgenin Kuşadası ve Söke’nin oksijen deposu olduğunu hatırlatarak, madencilik faaliyetlerinin hava kalitesine yaptığı olumsuz etkiyi gündeme getirdi.

Kara tehlikenin bölge için oluşturduğu tehditlerin boyutunun ve alınması gereken önlemlerin paylaşıldığı toplantı sonrasında EKODOSD tarafından yapılan açıklamada, bölgenin özellikleri anlatıldı. EKODOSD’un paylaşımında şu ifadelere yer verildi:

“Milli Parkın Dilek Yarımadası bölümünün dışında kalan, ancak ekolojik ve coğrafik açıdan devamlılık arzeden bu bölge, doğa ve tarihle iç içedir. Avrupa-Sibirya, İran-Turan ve Akdeniz Bitki Coğrafyasının bitkilerini ve bu coğrafyalara özgü fauna türlerini burada görebilmek mümkündür. Aynı zamanda doğusunda Gümüş Dağı’na ve güney kesiminde Aşağı Büyük Menderes Havzası’na yaban hayatı açısından ekolojik koridor sağlayan çok önemli bir doğa alanıdır.

Ağaçların, sarmaşıkların birbirine sarıldığı, bitki topluluklarının iç içe geçtiği bu muhteşem doğa alanında vahşi yaşamın tüm özelliklerini görülebilmektedir.

Aydın Müzesi’nde sergilenen aslan başlı antefikslerle süslenen Arkaik Panionion tapınağının tespit edildiği Melia yerleşimi hemen batısında bulunmaktadır.

Kuşadası ve Söke’nin oksijen deposu olan bu bölgede bir kömür işletmesinin açılması, geri dönülmez bir şekilde tahribat yaratacaktır.

Buradan kömür çıkarmak yerine, bölgenin doğal ve kültürel özelliklerini ön plana çıkararak var olan tarım ve turizmin daha de geliştirecek projelerin geliştirilmesi daha doğru olacaktır.

İklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle insanlar, bitkiler ve hayvanlar ciddi risk altındayken, doğayı mahveden, yeşil dokuyu yok eden ve geri dönülmez tahribatlarla doğal peyzajın bozulmasına yol açan, ekosistemlere zarar veren, tarım ve turizmin sürdürülebilirliğine olumsuz etkileyecek kömür işletmeciliği gibi projelere burada izin verilmemelidir.”


  • post

Yorum Yazın