Güney Ege Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu'nun, (GESİFED) öncülüğünde, üye derneği Kuşadası Genç İş İnsanları Derneği (KUGİAD) ve Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Temsilcisi Naile Göçen Çukurova ev sahipliğindeki, Aralık ayı Yönetim Kurulu Toplantısı, Double Tree By Hilton Otel Old Town Tanneries, Kuşadası’nda gerçekleşti. Toplantıya Kuşadası Belediye Başkan Vekili ve Belediye Başkan Yardımcısı Oğuzhan Turan, GESİFED Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Mersin, Denizli Sanayi Odası Meclisi Başkanı Okan Konyalıoğlu, KUGİAD Başkanı Mehmet Buğra Atınç, Mehmet Nuri Göçen Kültür Eğitim ve Sanat Vakfı Başkanı Naile Göçen Çukurova ile dernek temsilcileri katıldı.

Toplantıda konuşan GESİFED Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Mersin, geleneksel olarak düzenlenen toplantının bir tanesinin de Kuşadası'nda gerçekleştiğini belirterek, ''GESİFED, TÜSİAD'nin de içinde bulunduğu, Türkiye'nin yüzde 80 vergisini veren, istihdamını sağlayan büyük bir konfederasyondur. Komisyonlardan en önemlisi olan turizm için bugün Kuşadası'ndayız. Ege Bölgesi'ndeki sosyal, kültürel, doğal; tarih ve ekonomik alandaki gelişimini artırmayı ve yurt dışında bu bölgenin değerini en üst seviyelere çıkarmayı planlayan bir hikayemiz var'' dedi.

Sanayi odaklı bir ekonomik modele geçilmeli

Sanayi odaklı ekonomik modele geçişin öneminden de bahseden Mersin ayrıca, ''Tedarik zincirinde devam eden aksamalar, Rusya-Ukrayna savaşı, enerji fiyatlarındaki artış ve Avrupa'ya Rusya tarafından uygulanan arz kısıtlamaları nedeniyle bildiğiniz gibi Avrupa Birliği'ndeki durgunluk riskiyle karşı karşıyayız. Uluslara arası kuruluşlar 2023 küresel büyüme için bir desasyon kanunu yapmasa da önümüzdeki yıl büyüme oranlarımızın düşük seviyede olacağını değerlendiriyor. Öncelikle, ülkemizin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği başta olmak üzere dış ticaret pazarlarımızda görülecek olan desasyon, ihracat ürünlerimize yönelik talebin güçsüzleşmesine yol açabilir. Bu nedenle markalı, yüksek katma değerli ihracatı önceliklendiren, sanayi odaklı bir ekonomik modele geçmemiz büyük önem arz ediyor. Gelişmiş ve gelişen ekonomiler, 2021 sonu itibariyle, uygulamaya başladıkları politika faizindeki artışlar devam ederken ne yazıkki ülkemizde farklı bir politika izlenerek, faizler düşürülüyor. Politika faizi ile reel faizin arasında ciddi bir makas var bu da bankanın kredi verme iştahlarını azaltıyor. Bu durum neticesinde, işletme sermayesi ihtiyacı yükselirken borçlanma maliyetleri arttı. Özellikle ekonomimizin bel kemiğini oluşturan kobiler, üretim maliyetlerini ve tedarik; yüksek enflasyon ve satın alma  gücü, savaşın ihracat pazarı etkisiyle, finansmana erişimli kur artışı olmak üzere dört temel sorunla karşı karşıyadır'' dedi.