Zeytinlikler için idam fermanı olan maden yönetmeliğine tepkiler sürerken, zeytinyağı üretimi ile ilgili bir araştırma, Kuşadası’ndaki kara tabloyu gözler önüne serdi. Kuşadası’ndaki zeytinyağı üreticilerinden derlenen bilgilere göre, zeytinliklerin imara açılması yüzünden yağ rekoltesi 3 yıl öncesine göre yüzde 40 geriledi.

Kuşadası’nda son 3 yılda kontrolsüz bir hızla büyüyen kazanan yapı sektörü, en büyük darbeyi verimli tarım arazilerine indirdi. Bu araziler içinde en büyük payı oluşturan zeytinlikler, aynı hızla yok olmaya başladı. Bayraklıdede Bölgesi’nden başlayarak köyleri de etkileyerek Söke sınırına dayanan zeytin talanı, uydu haritalarında da açıkça ortaya çıktı. “Konut yapmak için zeytin ağacı kesilemez” hükmünün yer aldığı yürürlükteki Zeytin Kanunu’nu hiçe sayarak sürdürülen zeytin ağacı katliamının boyutu, zeytin yağı üretim tesislerinden alınan verilerle belgelendi. Kuşadası’nda faaliyet gösteren 4 zeytinyağı üretim tesisinden derlenen bilgilere göre, ağaç sayısındaki azalma yüzünden yağ rekoltesi 3 yıl öncesine göre yüzde 40’a varan oranda geriledi. Zeytinyağı üreticileri, bu yıl ortaya çıkan üretim rakamını zeytinin “var” yılı olarak kabul edilen döneme göre kıyasladıklarını belirterek, üretimin daha fazla azalmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.

Beton uğruna yok edilen zeytinlikler, sadece yağ rekoltesini değil, Kuşadası’ndaki doğa ve hava kalitesinin de düşmesine neden oldu. Ortaya çıkan kara tablonun, bugün zeytin adına yeni maden yönetmeliğini kınayan zihniyetin eseri olduğunu vurgulayan çevreciler, “Kuşadası adına bu yönetmeliği protesto etmek için çok geç kalındı. Zira aynı zihniyet, beton uğruna madencilere zeytin ağacı bırakmadı. Üstelik köklenen ağaçlar bir başka yere de taşınmadı. Hepsi odun olarak kullanıldı. Zeytini korumak istiyorsak, imardan da uzak tutmamız şart” diye konuştular.