Büyük ile küçüğün felaket ittifakı!

Büyük ile küçüğün felaket ittifakı! Büyük ile küçüğün felaket ittifakı!

Kuşadası Belediyesi’nin fay hattı üzerindeki Kalafat Dağı’nda bulunan ve zeminin yarattığı tehlike nedeniyle rehabilitasyonuna başlanan eski çöplük üzerinde AVM inşaatına olanak tanıyan imar değişikliği, Büyükşehir Belediyesi’nden ikinci kez onay aldı.

Kuşadası Belediye Meclisi’nin, gelen itirazlar üzerinde göstermelik değişiklik yaparak yeniden Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği, Meclis’in haziran toplantısında gündeme geldi. Türkmen Mahallesi 317/116 ile Hacıfeyzullah Mahallesi 573/1 parsellerdeki toplam 32 bin 810 metrekarelik alanı kapsayan oybirliği ile ikinci kez kabul edildi. Büyükşehir Meclisi’nin bu kararı ile plan değişikliği için yeni bir askı ve itiraz süreci başladı. İlk değişiklik sırasında “Kuşadası için felaket imarı” olarak tanımlanan imar değişikliğine itirazda bulunan bazı STK’ler ve çevreciler, planın iptali için yeniden harekete geçme kararı aldı.

Bu arada, yer bilimci Prof. Övgün Ahmet Ercan’dan itiraz sürecinde bölgede fay hattı bulunmadığını ileri süren Kuşadası Belediye Ömer Günel’in iddialarını çürüten bir açıklama geldi. Geçtiğimiz günlerde Kuşadası’ndaki vahşi yapılaşmayı mercek altına alan bir yazı kaleme alan ünlü jeofizikçi bu yazısında Kalafat Fayı’na ayrı bir paragraf açarak buradaki muhtemel tehlikeye dikkat çekti. Prof. Ercan, büyük yankı uyandıran yazısının o bölümünde görüşlerini şöyle ifade etti:

“Kuşadası göbeğinde yeşil kalmış, deprem üreten ana kırıklarıyla depremlerin savaş alanı olan yemyeşil Kalafat Dağı son yıllarda türeyen özellikle Eviz Yapının ele geçirmesiyle lüks yapılaşma saldırısı altındadır. Duyuşuma göre Kalafat Dağına yeni küme konutlar yapılacakmış. Levhaları dikilmiş, toprak kazıları sürdürülüyor. Bu demektir ki, 50 ile 80 bin kişi kente yamanacak.

Şimdi bir deprem bilimci olarak, Kalafat Dağına bakıyorum. Kuşadası birinci derece deprem bölgesi. Daha 2020 de Sisam da M7,0 büyüklüğünde bir deprem oldu. Ortalığı kırdı geçirdi. Kalafat Dağı’ndan apaçık geçtiği görülen kırık aynaları, deprem üreten kırıklardır. Kalafat Dağı’nı paramparça eden kırıklar, üzerine dikilmesi tasarlanan yapıların yapılmasına en üst, üst ile alt yönetimler gözyumsa da bizler, "nasıl olsa atı alan Üsküdar’ı geçmiş" diyerek öylece bakacak mıyız? Kalafat Dağı’nın doğası göz göre göre yok edilirken öylece izleyecek, üzülecek, aramızda irdeleyip, dedikodu yapmakla yetinecek miyiz.  Yarın deprem olup da orada ev alanlarının canı kıyıldığında, "Deprem takdiri ilahidir. Bu ölenlerin kaderidir. Onlar şehit oldu" diyecek siyasi yöneticilerin peşinden mi gideceğiz?”

https://slkhaber.com/rant-gozlerini-kor-etti/


  • post

Yorum Yazın