Birinci derecede deprem bölgesi olarak kabul edilen Kuşadası’nı da vuran İzmir depreminin yaşandığı 30 Ekim 2020’den bu yana, depreme hazırlık seferberliği yapıldığını duyuran belediye yönetimi döneminde uygulanan imar anlayışı, ilçeyi “en riskli” bölgelerden biri haline getirdi. 30 Ekim 2020- 6 Şubat 2023 tarihleri arasında fay hatlarına, heyelan bölgelerine, dere yataklarına verilen inşaat ruhsatı sayısı rekor düzeyde artış gösterdi. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in Kahramanmaraş depremi sonrasında, 20 Mart itibari ile yeni ruhsat verilmeyeceği şeklindeki açıklaması, “zaten ruhsat verilmemiş arsa kalmadı” şeklinde yorumlandı.

Can kaybının yaşandığı her deprem sonrasında bir “depreme hazırlık” hamlesi yapan Kuşadası Belediyesi, İzmir depremi sonrasında “Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü” kurarak dikkat çekti. Ancak görevden alınan Tire Kent Müzesi Müdürü Edip Adanalı’nın başına getirildiği yeni müdürlük, faaliyete geçtiği 2 yıl boyunca 30 Ekim depremi sonrasındaki 2.738 hasar ihbarı konusunda kamuoyuna ayrıntılı bir rapor bile sunamadı.

30 Ekim 2020 sonrası, Kuşadası için yapılaşmanın en hızlı yaşandığı dönem oldu. İlçenin dört bir yanındaki 2 katlı konutların arasındaki turizm imarlı arsalar, “turizm+ticaret” adı altında ve turizm imarı ayrıcalıkları, yani yoğun yapılaşma ile birer birer lüks konuta dönüştü. Aynı süreçte ilçenin dört bir yanında da kaçak kat inşaatı patlaması yaşandı. Elindeki mühürleme ve yıkım yetkisini Başkan Ömer Günel’in siyasi rakiplerine düşünmeden uygulamaya koyan Kuşadası Belediyesi, mühendislik hesaplarını yok sayan kaçak katlardan bazılarına ceza kesmekle yetindi, bazılarını ise pas geçti.

İmar uygulamalarındaki 50 binden fazla insanı kaybettiğimiz Kahramanmaraş Merkezli 6 Şubat depremi sonrasında Kuşadası Belediyesi’nden yeni bir “depreme hazırlık” seferberliği geldi. Kuşadası Belediyesi ekipleri sahaya inerek işyerlerinde kolon denetimi başlattı. Son dönemdeki Günel döneminin en çarpıcı imar anlayışı Çevreyolu üzerindeki eski çöplük alanının yapılaşmasına yapılan itirazlar konusunda ortaya çıktı. Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Hasan Sözbilir’in, belediye tarafından düzenlenen Deprem ve Kentsel Dönüşüm Kurultayı’nda gündeme getirdiği Kalafat Fayı’nın varlığını inkar eden Kuşadası Belediye başkanı, aynı zeminde biriken yanıcı ve patlayıcı gazların bulunduğunu belirten bilimsel raporu da yok saydı.

Günel döneminde ortaya çıkan yapılaşma anlayışı ile bereketli tarım alanları, zeytinlikler ve meyve bahçeleri de birer birer yok edilirken, Kuşadası’nda olası bir depremin vereceği hasar ihtimali akıl almaz boyutlara ulaştı.