Kuşadası’nda dikta yöntemleri!

Kuşadası’nda dikta yöntemleri! Kuşadası’nda dikta yöntemleri!

António de Oliveira Salazar. Portekiz Bakanlar Konseyi Başkanı ve 1932-1968 yılları arasında Portekiz Cumhuriyeti'nin “de facto” diktatörü.

Bilinen en önemli özelliği, dönemin faşist liderlerine olan hayranlığı. General Franco, Mussolini ve Hitler, örnek aldığı liderler. Zaten yönetim biçimi de bu 3 dikta rejiminin ortak özelliklerinden derlenmiştir.

Siyaset bilimcilere göre, Salazar’ın tam 36 yıl iktidarda kalmasındaki en önemli faktör, “3 F kuralı”nı kusursuz uygulamasıdır.

“Üç F”, Salazar'ın meşruiyetinin halkın spor, eğlence ve din ile uyuşturulmasıyla sağlandığını ifade eder. Futbolun Portekiz'de önemli yer tutması ve bir Portekiz halk müziği olan fado, spor ve eğlence ile ilişkilendirilirken Katoliklerin hac noktalarından Fátima, din ile ilişkilendirilmektedir.

Sözü edilen bu 3 kavram, Portekiz halkının hayatında öylesine yoğunlaştırılmıştır ki, halk ilgisini bu değerlere yöneltmekten yaşadığı açlığı, yoksulluğu ve üzerindeki baskıyı bile göremez hale gelmiştir.

Kuşadası’nda seçime çeyrek kala yoğunlaşan festival ve konser trafiğini görünce, nedense aklıma Salazar’ın halkı uyuşturarak gerçeklerden uzaklaştırdığı dönem geldi.

Konser trafiği öyle planlanmış ki, her zevk için seçenek mevcut. İsteyene senfoni, isteyene klasik, isteyene pop, isteyene caz, isteyene türkü. Hepsi var.

Parası olana Balıkçılar Meydanı’nda, olmayana meydanlarda, plajlarda.

Sanki Kuşadası halkı çok mutlu, refah içinde konserden konser, festivalden festivale koşmaktan başka bir şey düşünmüyor.

Bunu ben söylemiyorum. Algı yönetiminde kendisine Hitler’in meşhur Propaganda Bakanı Goebbels’i kılavuz edinen Günel’in kiralık kalemşörleri yazıyor.

Oysa ki, gerçek bambaşka.

Kuşadası kokuyor. Tıpkı sürekli osuran canlı bir organizma gibi. Kenarlarda-köşelerde kalmış sokaklar çöp içinde.

Yollar desen bir facia. Belediye eliyle servis edilen, havuz medyada çarşaf çarşaf yayınlanan yollara bakmayın siz. Gidin de kentin çeperlerindeki sokakların ve caddelerin durumunu görün. İçler acısı halde. Bırakın yürümeyi, insanlar araçla geçmekten bile korkuyor.

Ömer Bey’in “tek yön” inadı yüzünden trafik keşmekeş, otopark sorunu çığ gibi büyümüş, plajlar işgal altında. İlçenin en bakir, en doğal köşeleri bile betona teslim edilmiş, ağaç kıyımı bir dakika bile mola vermiyor.

Bunları yazmaya, şikayet etmeye mi kalktın?

Deneyenlere bir sorun başlarına neler gelmiş.

İşyeri, evi, inşaatı mühürlenene, ellerine işledikleri suçu bile öğrenemeden binlerce liralık ceza makbuzu tutuşturulanlara sorun da öğrenin.

Eminim ki, Salazar da, Goebbels de mezarlarından Ömer Günel’in yönetim biçimini görüyorlarsa, açtıkları yolda yürüyen olduğunu gördükleri için kendileri ile gurur duyuyorlardır. (İ.A.)

https://slkhaber.com/kusadasi-nda-goebbels-taktikleri/


  • post

Yorum Yazın